Kızıl Kilise
Ey kalbim,
Ey kızıl kilise,
Ey kanlı yapı, canlı vitray.
Mum artıkları ve kemik kalıntıları,
Odaları.
Sen o kutsal mekân ve şimdi işte o ân,
Keşişin dikenli tellerden birlikte geçtiği hemân,
Hey sen,
Örtün,
Yüzünü çıkart ve örtün kara.
Örtündün mü?
Örtünden kan damlıyor ak ve soğuk kara.
Ey kalbim,
Ey kızıl kilise,
Ey kanlı yapı, canlı vitray,
Diz çökmekten aşınmış sehpalarında,
Tanrı’ya sordum sökerken tan,
Burada mısın?
İsa, dedi, koyun koynunda bebek, ağılda.
Pederin yemediği bir parça ekmek,
Bana yaltaklananların avuçlarında.
Ey kalbim,
Ey kızıl kilise,
Sen o herkesin bastığı saman.
Topukları kanlı ayaklar ve parmaklar,
İz bırakıyor avluda, kızıl karışık kara.
Bir yağı yakılacak kurbanlık dana.
Bu tazarru bu kez bana.
At içine şarabın bir dua kara.
Yorumlar
Yorum Gönder